Dergi: 1436 Kategori: İş Dünyası Yayınlanma Tarihi: 09/05/2019
Geri Git Sayfayı Yazdır Mail Gönder
KPMG'nin hazırladığı Taşımacılık Sektörel Bakış 2019 raporuna
göre, dünya ekonomisi ve ticaret hacmindeki yavaş büyüme beklentisiyle
zor bir yıla hazırlanan Türk taşımacılık sektörü, coğrafi konumu ve
ekonominin dış ticaretteki esnekliği sayesinde 2019'u rahat atlatacak.
Ancak rapora göre sektörde verimliliğin garantisi, yenilikçi
teknolojiler hızlı adapte olmakta
KPMG Türkiye'nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin taşımacılık
raporu, 2019'da dünya genelindeki ekonomik yavaşlama beklentisinin
taşımacılık sektörünü de etkileyeceğini gösteriyor.
Rapora göre geçtiğimiz dönemde döviz kurlarında ve petrol
fiyatlarında yaşanan dalgalanma sektör üzerinde büyük baskı oluşturdu.
Bu durumun mevcut küresel belirsizliklerin de etkisiyle önümüzdeki
dönemde de devam edeceği düşünülüyor.
KPMG Türkiye Taşımacılık Sektör Lideri Yavuz Öner, Türk
taşımacılık ve lojistik sektörünün coğrafi konumu ve ekonominin dış
ticaretteki esnekliği sayesinde orta vadede önünün açık olduğunu
vurgularken, "Buna karşın sektör uzun vadede küresel rekabetten geri
kalmamak için dijital teknolojilerdeki gelişimle uyumlu olarak
dönüşümünü mutlaka gerçekleştirmeli" diye konuştu.
DÜNYADAKİ DURUM
* Küresel ticaret açısından öncü niteliğindeki Baltic Dry kuru yük
endeksi Eylül ayından bu yana geriliyor.
* Dünya Bankası'nın hazırladığı Lojistik Performans Endeksi'nde
bir numarada yine Almanya yer alıyor. Almanya'yı sırasıyla İsveç,
Belçika, Avusturya ve Japonya takip ediyor.
Brexit etkisi
* Küresel ticaretteki korumacı tedbirler ve İngiltere'nin AB'den
çıkışı (Brexit) kaynaklı belirsizliklerden dolayı ekonomik aktivite
yavaşlarken, ticaret hacmi de ivme kaybediyor. Bu nedenle dünya
genelinde taşımacılık ve lojistik sektörü açısından kısa vadede zorlu
bir görünüm ortaya çıkıyor.
* Deniz taşımacılığında iş modeli limandan-limana yerine
müşteriden müşteriye şeklinde değişiyor.
* Dünya ekonomisindeki yavaşlamaya rağmen devam eden büyüme
eğilimi, havayolu taşımacılığında talebi canlı tutuyor.
TÜRKİYE'DEKİ DURUM
* Türk taşımacılık ve lojistik sektörü, küresel kriz sonrası
dönemde dalgalı bir seyir izledi. Bu durumda jeopolitik gelişmeler ve
ticaret ortağı ekonomilerin performansı önemli rol üstleniyor.
* Dünya Bankası'nın yayınladığı, 160 ülkenin lojistik
performanslarını değerlendiren 'The Logistics Performance Index' (LPI)
2018 raporunda Türkiye 3.15 puanla 47'nci sırada yer alıyor. Türkiye
2016'da listede 34'üncü sıradaydı.
* Son yıllarda döviz kurlarındaki yükseliş nedeniyle sektörün borç
yükü hızlı şekilde arttı. Ancak GSYH içindeki yüzde 7,7?lik payı ile
karşılaştırıldığında sektörün borç yükünün çok da yüksek olmadığı
görülüyor.
* Borç yükündeki hızlanmayla birlikte sektörün takipteki
alacaklarında da özellikle 2018'de ciddi artış yaşandı. Türk
bankacılık sektörünün taşımacılık ve depolama sektöründen doğan
takipteki alacak bakiyesi 2018'de yüzde 58,6 artarak 2,8 milyar TL'ye
yükseldi.
* Ocak 2019 itibariyle takipteki alacak bakiyesi artmaya devam
etse de takipteki alacak oranı yüzde 2,5 ile yönetilebilir seviyelerde.
Yabancı ilgisi sürüyor
* Son yıllardaki zayıf performansına karşın yabancı yatırımcıların
sektöre olan ilgisi devam ediyor. 4,7 milyar doları son 5 yılda olmak
üzere sektöre son 15 yılda 7,1 milyar dolarlık yabancı yatırım girişi
oldu.
Deniz taşımacılığı arttı
* Türkiye'de son 15 yılda deniz taşımacılığının hem ihracatta hem
de ithalattaki payı arttı. Buna karşın karayolu taşımacılığının
gerilediği görülüyor. İthalat tarafındaysa boru hatlarıyla yapılan ham
petrol ve doğalgaz taşımacılığı önemli bir yer tutuyor. Demiryolu ile
yapılan yük taşımacılığı ise hem ihracatta hem de ithalatta hala son
derece az bir paya sahip.
* Yurtiçi yolcu ve yük taşımacılığında en çok tercih edilen
karayolu taşımacılığında son 16 yılda önemli kalite iyileştirmeleri
yapıldı. 2003-2018 yılları arasında toplam karayolu uzunluğu 63 bin
244 km'den 67 bin 891 km'ye yükseldi, bölünmüş yolların uzunluğu 5
kattan fazla arttı, otoyol uzunluğu ise bin 753 km'den 2 bin 717 km'ye
çıktı.
* 2002'de yüzde 47,2 olan ihracatın denizyolu ile taşınan kısmı,
2018'de yüzde 62,8?e yükseldi. Aynı dönemde ithalatın denizyoluyla
taşınan kısmının oranı yüzde 46'dan yüzde 59,6?ya çıktı. 2003'te 190
milyon ton olan elleçlenen toplam yük miktarı 2018 sonunda 460 milyon
tona ulaştı.
* Havayolu ile taşınan yük miktarı 2002-2003 yıllarında 1 milyon
tonun altındayken 2018'de 3,8 milyon tona çıktı.
Yolcu sayısında yükseliş
* 2002'de 8,7 milyon kişi olan iç hat yıllık yolcu sayısı, 2018'de
112,8 milyona ulaştı, dış hat yolcu sayısı ise 25,1 milyondan 97,2
milyona çıktı.
* Banliyölerden demiryolu ile taşınan yolcu sayısı 2003-2017
arasında 3,5 katına yükselerek 160,5 milyon kişiyi aştı,
şehirlerarasında yolcu taşımacılığı ise 27,3 milyon kişiden 15 milyon
kişiye geriledi.
* Yüksek hızlı tren (YHT) ile yolcu taşımacılığı henüz arzu edilen
seviyelerde olmasa da hızlı gelişim gösteriyor. 2009'da YHT'de yıllık
yolcu sayısı 1 milyonun altındayken 2017 sonunda 7,2 milyon kişiye
ulaştı.
Boru hattı 4 katına çıktı
* 2002'de 4 bin 739 km olan doğalgaz boru hattı uzunluğu 2017
sonunda 14 bin 666 km'ye ulaştı. Bu dönemde boru hattı ile taşınan
doğalgaz miktarı 17 milyar sm3'ten 56 milyar sm3'e yükseldi. Ham
petrol boru hattı aynı dönemde bir miktar küçülse de yüksek verimde
kullanılarak yıllık 12,4 milyon tondan 36 milyon ton seviyesine çıktı.